Fıtık ameliyatı hastalar için "genel olarak" aÄŸrısızdır: özellikle kasık fıtığı ameliyatından sonra aynı gün hastalar basit bir aÄŸrı kesici ile taburcu edilebilirler. Pekiyi durum her zaman böyle midir? Ameliyat sonrası ciddi aÄŸrı yakınması olabilir mi? Ameliyatı takip eden dönemde aylarca süren kronik aÄŸrılar olur mu?  Ameliyat teknik olarak uygun biçimde yapılmazsa, az da olsa bir kısım hastanın kronik aÄŸrı yakınması olabilir.  

Her türlü cerrahi sonrası aÄŸrının 2 ana nedeni, ameliyat bölgesinde gerginlik olması ve dokuların fazla zedelenmesidir. Üstelik fıtık için konuÅŸursak, gergin bir tamir, hasta için sadece aÄŸrı deÄŸil, aynı zamanda fıtığın nüks etmesi riskini de beraberinde getirir. Gerdirmesiz yapılan bir onarımda, cerrahın nazik de çalıştığını varsaysak, yine de aÄŸrı olabilir mi? Evet olabilir. Kasık bölgesindeki 3 önemli duyu sinirini (ileohypogastrik, ileoinguinal ve genitofemoral sinirler) ameliyat esnasında görmek ve zedelememek gerekir. Ayrıca yamanın yerleÅŸtirildiÄŸi yerde bu sinirlere deÄŸmesi de aÄŸrı yapabilir.    

Fıtık sonrası aÄŸrıları erken ve geç aÄŸrılar olarak ayırabiliriz. Cerrahın daha nazik çalışması ve/veya laparoskopik yöntemim kullanılması erken dönem ameliyat aÄŸrılarının hiç olmaması veya daha az olmasını saÄŸlar. Üstalik bu tür aÄŸrılar basit aÄŸrı kesiciler ile kısa süre içinde geçer.

Aku aÄŸrının devam ettiÄŸi ve geçmediÄŸi durumlarda kronik aÄŸrılar ortaya çıkar. Kronik aÄŸrıların en sık nedeni söz konusu duyu sinirlerinin zedelenmesidir. Bu sinirlerin zedelenmesi ile ortaya çıkan aÄŸrılar büyük oranda tıbbi tedavi ile geçer. Ancak hastaların çok az bir kısmı, kasık bölgesinin "cerrahi olarak" yeniden gözden geçirilmesini gerektirir. Bu hastalar bölgedeki 3 sinirlerin kesilmesi sonucu rahatlar. Yeniden cerrahi giriÅŸim gerektiren kronik aÄŸrılı hasta oranı genel olarak çok düÅŸüktür. BaÅŸka kliniklerde yapılan ameliyatlardan sonra kronik aÄŸrı nedeni ile baÅŸvuran, takip ve tedavi ettiÄŸimiz hastalar olmuÅŸturancak kliniÄŸimizde ameliyat ettiÄŸimiz hastalar içinde yeniden cerrahi gerektiren kronik aÄŸrı hastası olmamıştır. 

Kronik aÄŸrıların ayrıca hastaya baÄŸlı nedenleri de olduÄŸu bilinmektedir. Genetik yatkınlığı olanlar, melankolik kiÅŸilik ve bazı kadınlar bu aÄŸrılara karşı daha hassastır. Böyle bir risk olduÄŸunda hastaya mutlaka kapalı ameliyat önerilmelidir. Hangi hastanın aÄŸrı eÅŸiÄŸinin daha düÅŸük olduÄŸu ve aÄŸrı yaÅŸayacağını önceden kestirmeye dönük deneysel nitalikte çalışmalar yapılmaktadır.


KRONÄ°K AÄžRILARIN ÖNLENMESÄ°

Açık ameliyat ile kapalı ameliyat arasında bu açıdan anlamlı bir fark vardır. Açık ameliyat esnasında cerrahın karşısına çıkan bu 3 sinir, kapalı ameliyatlarda görülmez ve dolayısıyla yaralanma riski çok daha azdır. Kapalı ameliyat erken ve geç dönem aÄŸrılar için açık ameliyattan daha güvenli ve konforludur.

Kullanılan yamaların cinsi de aÄŸrılar için farklılık gösterir. Son yıllarda bu amaçla üretilen hafif yamaların -lightweight mesh- aÄŸrı ve konfor açısından daha iyi olduÄŸu bilinmektedir. Bu yamalar klasik ağır yamalardan daha ince, yumuÅŸak ve daha büyük deliklidir. Yara bölgesinde oluÅŸturduÄŸu doku reaksiyonu az olduÄŸu için de avantajlıdır.

Yamanın yerine nasıl tutturulduÄŸu da kronik aÄŸrılar için önemli bir parametredir. Yamalar eÄŸer 2 saÄŸlam katman arasındaysa, tespit edilmeyebilir. Ön ve arka duvardan birisinin zayıf olduÄŸu düÅŸünülüyorsa, mutlaka saÄŸlam katmana tespit etmek gerekir. Bu tespit yöntemi, dikiÅŸ olabilir, vida olabilir veya doku yapıştırıcısı olabilir. Açık ameliyat yapılırken de, söz konusu 3 sinirin görülmesi, bunların zedelenmediÄŸinden emin olunması gerekir. Yama ve yamaya konan dikiÅŸler sinirleri sıkıştırmamalıdır. KendiliÄŸinden yapışan yamaların ProGrip aÄŸrı açısından en iyi sonucu verdiÄŸi düÅŸünülmektedir.